Günümüzde tüketiciler, bilgiye daha hızlı ulaşan ve kararlarını bu bilgilerle daha bilinçli şekilde alan bir kitleye dönüşmüştür. Bu dönüşümün öncülerinden biri olan Yuka uygulaması, Kasım 2024 itibariyle hayata geçirdiği “Call-out” özelliği ile tüketicileri markalara doğrudan seslenmeye davet ediyor. Bu yenilik, dijital pazarlamada hem tüketici etkileşimini hem de marka açıklığının önemini bir kez daha öne çıkarıyor.
Call-out özelliği nasıl çalışıyor?
Yuka’nın yeni özelliği, kullanıcılara taradıkları ürünlerde bulunan potansiyel olarak zararlı katkı maddeleri konusunda tepki gösterme fırsatı sunuyor. Bilimsel araştırmalara dayanarak “riskli” olarak belirlenen 81 katkı maddesini içeren ürünler tarandığında, kullanıcılar hazırlanmış mesajlarla markalara e-posta veya X üzerinden ulaşabiliyor.
Bu yenilik, şu an Yuka’nın veri tabanındaki en çok taranan 3.100 markayı hedef alıyor. Markalara ulaşan kullanıcı sayısını takip eden sayaçlar sayesinde, belirli eşikler (100 çağrıdan başlayarak) aşıldığında tüm kullanıcılara geri bildirim sağlanıyor. Yuka, süreç sonunda markalarda yapılan değişiklikleri kullanıcılara bildireceğini söylüyor.
Tüketicilerden markalara değişim çağrısı
Yuka’nın hedefi, sadece bilgi sağlamak değil, aynı zamanda harekete geçme motivasyonu yaratmaktır. Riskli katkı maddelerinin “kokteyl etkileri” (çoklu katkı maddelerinin etkileşiminden kaynaklanan olumsuz etkiler) ve birikimli maruz kalma sorunları, bu maddelerin ürünlerden kaldırılması gerektiği fikrini destekliyor. Bu yöntem, bireysel şikayetlerin ötesine geçerek toplu hareketin gücünü ortaya koyuyor.
Dijital çağın pazarlamada yeni kuralları
Tüketicilerin birer “araştırmacı” ve “raportör” olarak hareket ettiği bu yeni dönem, dijital pazarlamada şeffaflık ve hızlı geri bildirim mekanizmalarının önemini vurguluyor. Markalar, tüketicilerden gelen bu doğrudan çağrılara duyarsız kalma riskini göze alamaz. Aksi halde, tüketicinin güveni kaybedilebilir ve bu, uzun vadede itibar sorunlarına yol açabilir.
Markalar bu değişime nasıl uyum sağlamalı?
Dijital dönemde tüketici davranışlarının hızla değişmesi, markaları yeni yaklaşımlar benimsemeye itiyor. Yuka gibi yenilikçi platformların etkisiyle, markaların tüketici memnuniyetini ön planda tutarak harekete geçmesi kaçınılmaz hale geliyor. Uzmanlar, bu değişim sürecinde markaların dikkat etmesi gereken temel adımları şu şekilde sıralıyor:
Net ve anlaşılır bilgi sunumu
Tüketiciler, ürünlerin içeriklerini ve katkı maddelerinin etkilerini bilmek istiyor. Bu nedenle, etiketlerde açık ve detaylı bilgilere yer verilmesi gerekiyor. Ürünlerin içeriği hakkında kolay erişilebilir ve net bilgiler sunan markalar, tüketici güvenini kazanma şansını artırıyor.
Geri bildirime anında yanıt
Tüketicilerden gelen geri bildirimlerin hızlı bir şekilde yanıtlanması, markaların sorumluluk sahibi bir profil oluşturmasında kritik bir rol oynuyor. Hızlı tepki, tüketici memnuniyetini artırırken katılım oranlarını da yukarı çekiyor.
Tüketici için güvenli seçenekler
Zararlı katkı maddelerini ürünlerden kaldırmak, tüketici memnuniyeti açısından önemli bir adım. Bu değişim süreci, bilimsel yenilikler takip edilerek desteklenmeli ve tüketicilere net bir şekilde aktarılmalıdır.
Tüketici ile ortak hareket etme
Tüketicilerle birlikte hareket eden markalar, topluluk oluşturmakta ve sadık bir müşteri kitlesi yaratmakta daha başarılı oluyor. Bu yaklaşım, tüketiciye verdiği değeri göstermek için etkili bir yöntem.
Sürekli kendini yenileme
Yasal düzenlemeler ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda stratejilerini yenileyen markalar, sektörde rekabet avantajı elde ediyor. Bu sürekli güncellenme hali, tüketicilerin markaya duyduğu güveni artırıyor.
Tüketici etkileşiminin geleceği
Yuka’nın Call-Out özelliği, tüketicilere yalnızca bilgiye erişim sağlamakla kalmayıp, doğrudan eyleme geçme fırsatı sunarak dijital pazarlamada yeni bir standart belirliyor. Bu süreç, markaları daha şeffaf, sorumlu ve yenilikçi olmaya zorlarken, tüketicilerin de güçlerini kolektif bir şekilde kullanmasını teşvik ediyor. Tüketici ile marka arasındaki etkileşim giderek daha da güçleniyor ve bu, uzun vadede hem tüketicilerin güvenini artıracak hem de markaların sürdürülebilir bir başarıya ulaşmasına katkıda bulunacaktır. Dijital çağın dinamiklerini benimseyen markalar, bu değişimden kazançlı çıkacaktır.
Kaynak: https://www.trendwatching.com