Bugün, dünya çapındaki markaların ürettiği içeriklerin rekabet karşısında her zamankinden daha fazla öne çıkması gerekiyor. Pazarlamacılar karşılaştıkları temel zorluklara son derece aşinadır ve bu zorlukların aşabilecek pek çok araçları mevcuttur. Ancak içerikleri izleyiciler adına unutulmaz kılmak için geliştirmeleri gerekmektedir. İşte bu konuda pazarlamacılara yardımcı olabilecek birkaç ipucu:
Hedef Kitleye Öncelik Verme
Temel hedef, iletişimi her izleyici segmentinin belirli ihtiyaçlarına özenle uyarlamak ve şirketin temel mesajlarını ve değerlerini sürdürmektir. Bu noktada anahtar performans göstergeleri (KPI’lar), her pazarlamacının cephaneliğinin hayati bir bileşeni haline gelir.
Büyümek isteyen küresel işletmeler için tutarlı bir pazarlama stratejisi oluşturmak esastır. Ana amaç, şirketin temel değerlerini korurken iletişimi her hedef kitle segmentinin özel ihtiyaçlarına göre titizlikle özelleştirmektir. Bu nokta, temel performans göstergelerinin (KPIs) her pazarlamacı için hayati bir değer kazandığı yerdir.
Her Kampanyayı Yerelleştirme
Uluslararası markalar, içeriklerini her pazara akıllıca uyarlayarak birden fazla bölgede başarılı bir şekilde faaliyet göstermektedir. Bu sadece kampanyayı farklı dillere çevirmekle ilgili değil, kültür ve dil farklılıklarını ve bunların metin veya görsellerle nasıl yansıtıldığını da anlamakla ilgilidir.
Her Kanala Hakim Olmak
Tüketiciler artık markalarda yüksek kaliteli, yenilikçi ve mümkün olduğunca kişiselleştirilmiş içerikler arıyor. Bu durum, pazarlamacıların aynı varlıkları tüm kanallarda oluşturup dağıtmasından daha da ileri gitmeleri gerektiği anlamına geliyor. Örneğin, bir hedef kitlenin Instagram’da gördükleri, LinkedIn’de aradıklarından çok daha farklıdır.
Marka Tutarlılığını Benimsetmek
Tutarlılık tüketiciler ve dolayısıyla pazarlamacılar için hâlâ büyük bir mesele. Müşteriler, bir markanın kullandığı tüm kanallarda sorunsuz ve birleşik bir deneyimi beklerler. İster bir video, ister podcast veya sosyal medya gönderisi olsun, tüketicilere rakiplerden alamayacakları bir şey verirken her şeyi her zaman net, tutarlı ve anında tanınabilir tutmak çok önemlidir.
Kişiselleştirilmiş Çevrimiçi Deneyimler Sunmak
Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak adına içerikler giderek kişiselleştiriliyor. Örneğin, yeni bir araba arayan bir şehir sakini kentsel bir reklamla daha fazla ilgilenirken, kırsal ortamda yaşayan birinin dağlarda aynı arabanın ilanına yanıt verme olasılığı daha yüksektir. Bu beklentiler tüketicilerin markaların sunduğu bireysel deneyimleri aramalarına dönüşüyor ve bu deneyimlerin optimal olması gerekiyor. Örneğin görsellerin ve videoların hızlı bir şekilde yüklenmesi ve kullanıcının cihazına, tarayıcısına ve bağlantısına göre uyarlanması gerekiyor. Çoğu pazarlamacı bunu manuel olarak yaparak zaman kaybetmek istemiyor, bu nedenle yeni çözüm arayışlarına giriyorlar.
REKLAMCILIK
Dijital Varlık Yönetimi (DAM) Sistemi Pazarlamacılara Ne Kazandırır?
Markalar, hedef kitleleriyle daha iyi bir şekilde etkileşim kurabilmek için reklam ve tanıtım içeriklerinin etkili bir şekilde yönetilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. DAM sistemi bu konuda pazarlama profesyonellerine kapsamlı bir çözüm sunar.
DAM çözümleri, uluslararası markaların marka görselleri, fotoğraf ve videolardan paket görüntülerine, el ilanlarına, afişlere, 3D kreasyonlara ve daha fazlasına kadar tüm pazarlama içeriklerini organize etmelerine, paylaşmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olabilir. Birden fazla markayı, ülkeyi ve kuruluşu bir arada yürütmek zorunda olan karmaşık kuruluşlar artık tüm pazarlama içeriklerini tek bir çözümde merkezileştirebilir.
Sürekli Değişen Pazarlama Ortamından Faydalanmak
Pazarlama ekiplerinin karşılaştığı zorluklar karmaşık görünebilir ancak başarı fırsatları çoktur. Pazarlama ortamı gelişmeye devam ederken, maksimum etkinin sırrı stratejik marka farkındalığı, kişiselleştirilmiş mesajlaşma yerelleştirmesi, çevik format yönetimi ve tutarlılıkta yatmaktadır.
Pazarlamacılar, bu ilkeleri benimseyerek ve Wedia’nın AI yeteneklerine sahip DAM sistemi gibi son teknoloji çözümlerden yararlanarak yalnızca hedef kitleleriyle etkili bir şekilde etkileşime geçmekle kalmaz, aynı zamanda içerik oluşturma ve dağıtımını kolaylaştırabilir ve maliyetleri ve çevresel etkiyi azaltabilir.
Dijital pazarlamacının internete bağlı tüketiciye yönelik kılavuzu
Pazarlamacılar, 2023’te CTV izleyicilerinin bir ekranda izledikleri içeriklerin toplamından daha fazlası olacağını biliyor. Bunlar son derece etkileşimli tüketicilerdir ve daha geniş bir ekosistemdeki birden fazla dijital platform ve temas noktası üzerinden markalarla bağlantı kurmaktadırlar.
Pazarlama ekiplerinin önündeki zorluk, bu yolculuğu takip etmek ve bu çoklu görev yapan izleyicilerin ilgisini nasıl ve ne zaman çekeceklerini anlamaktır. İyi haber şu ki veriler pazarlamacıların tam da bunu yapmasına yardımcı oluyor.
Bu Tactics + Insights kılavuzunda Digiday ve Quantcast, markaların CTV ile oturma odası ekranının ötesinde nasıl bağlantı kurduğuna mercek tutuyor; performans ölçümü ve farklı cihazlar ve kanallarda tüketicilerle etkileşime geçme de dahil.
Kaynak: https://www.wired.com