LinkedIn’in yeni AI Destekli İşe Alım Asistanı, işe alım uzmanlarının adaylarla daha doğru eşleşme yapmasına yardımcı oluyor. Bu asistan, manuel anahtar kelime aramalarının ötesine geçerek, adayların becerileri ve geçmişlerinin iş ilanlarıyla uyumunu daha iyi belirleyebiliyor.
LinkedIn, işe alım uzmanlarının nitelikli adayları bulmasını kolaylaştırmak için yapay zekayı kullanmayı umuyor. Yeni AI İşe Alım Asistanı, işe alım uzmanlarının iş tanımları ve nitelik notları girmesine izin vererek, otomatik olarak uygun LinkedIn kullanıcılarını listeleyecek. Adayları incelerken, AI her birinin iş için gerekli ve tercih edilen niteliklerini belirtecek.
“Bu kişi en uygun kişi olabilir” diyor Hari Srinivasan, LinkedIn’in ürün başkanı.
Asistan, geçmişte zahmetli olan manuel aramaları otomatikleştirmek üzere tasarlanmıştır. LinkedIn’in AI’ı, iş tanımları ve kullanıcı profilleri metinlerini analiz ederek, basit anahtar kelime eşleştirmeleriyle görünmeyen potansiyel adayları tespit etmeye yardımcı olabilir. Şu ana kadar, AMD, Canva, Siemens ve Zurich Insurance gibi seçkin LinkedIn müşterilerine sunulmuştur ve amacı, daha geniş bir işe alım uzmanı kitlesine ulaşmaktır.
Kullanıcılar, AI’nın aradığı nitelikleri ayarlayabilir ve iyi bir eşleşme oluşturacak LinkedIn profillerine örnekler verebilir. Ayrıca, işe alım yöneticisinden gelen e-posta gibi, şirketin aradığı diğer açıklamaları da girebilir veya yapıştırabilirler. İşletmeler, sistemi desteklenen bir aday takip sistemiyle entegre ederek, daha önce başka bir pozisyona başvurmuş adayları tekrar değerlendirebilirler.
İşe alım uzmanları, AI’nın önerdiği adayların uygunluğunu doğrularken, AI’nın onlara özel mesajlar hazırlamasını sağlayabilir. Bu mesajlar, adayların geçmişleri ve becerileriyle ilgili belirli unsurları vurgulayarak iş için uygun görünmelerini sağlar. Ayrıca, AI sistemi, ilgilenen adayların temel niteliklere sahip olduğunu kontrol etmek gibi bazı ön eleme görevlerini de üstlenebilir.
Yapılan testlerde, AI destekli mesajların oldukça başarılı olduğu görülüyor. AI ile hazırlanan mesajları kullanan işe alım uzmanları, %44 daha yüksek kabul oranı elde ediyor ve LinkedIn mesajları %11 daha hızlı yanıt alıyor. Ayrıca, AI destekli arama oturumları, manuel aramalara göre %18 daha yüksek mesaj kabul oranına sahip.
AI, işe alım uzmanlarına daha umut verici adaylarla çalışma ve onları işe dönüştürme konusunda daha fazla zaman kazandırıyor. Srinivasan’a göre, birçok uzman, bu alanda daha fazla zaman harcamak istediklerini belirtiyor, ancak şu anda daha tekrarlayan ve zahmetli görevlerle daha fazla vakit geçiriyorlar.
LinkedIn’in işe Alım Asistanı iş ve aday eşleşme kalitesini artırma hedefinin bir parçasıdır.
“Nicelik, aslında herkesin zamanını israf ediyor,” diyor Rohan Rajiv, LinkedIn’in kariyer ürünleri başkanı. İş arayanlar, uygun olmadıkları pozisyonlara yüzlerce başvuru gönderiyor ve bu durumda işe alım uzmanları nitelikli adaylara geri dönmekte zorlanıyor. Bu durum, her iki tarafın da işe alım sürecinde zaman kaybetmesine yol açıyor.
Şirket, iş arayanlara platformda yayınlanan iş ilanları hakkında daha fazla bilgi sağlayacak yapay zeka araçlarını test ediyor. Bu araçlar, adayların LinkedIn profillerine dayanarak güçlü bir başvuru sahibi olup olmadıklarını ve işin niteliklerini karşılayıp karşılamadıklarını değerlendirecek. Kullanıcılar, sistemin niteliklerini yeterince algılamadığını düşünürlerse profillerini güçlerini vurgulamak için güncelleyebilirler. AI, temel anahtar kelime eşleştirmelerinin ötesine geçerek, kullanıcıların iyi bir eşleşme sağlamak için her eşanlamlıyı dahil etmelerine gerek kalmadan yardımcı olmayı hedefliyor.
İşe alım uzmanlarının potansiyel adaylara yazdığı gibi, iş arayanlar da LinkedIn’in yapay zekasını kullanarak belirli bir pozisyon için kapak mektubu veya özelleştirilmiş bir özgeçmiş taslağı hazırlayabilecekler.
Rajiv, bu sistemin birkaç hafta içinde LinkedIn kullanıcılarına sunulacağını bekliyor. Bu, şeffaf olmayan yapay zeka sistemlerinin veya aceleci işe alım uzmanlarının hızlı anahtar kelime aramalarının nitelikli adayları dışlaması konusundaki endişeleri hafifletebilir.
“Bunun çok yakında geçmişte kalacağını düşünüyorum,” diyor Rajiv. “Bu nedenle, sadece gerçekten yaptığınız şeylere odaklanabilirsiniz ve sistem sizi anlayacak ve anladıklarını paylaşacaktır.”
Kaynak: https://www.fastcompany.com