İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından her yıl düzenlenen İçerikle Pazarlama Konferansı’nın dördüncüsü bu yıl İçerik Uzayı başlığıyla, 26 Nisan Cuma günü Santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Bu yılki temasıyla içerik üretiminin inceliklerine ve yeni nesil pazarlama trendlerine dikkat çeken konferansta, sosyal medyada gerçek zamanlı pazarlama, aktivizm döneminde pazarlama toplulukları ve siyasi pazarlamada içeriğin yeri gibi konular tartışıldı.
Türkiye’de içerikle pazarlama alanında düzenlenen tek etkinlik olan İçerikle Pazarlama Konferansı bu yıl İçerik Uzayı ana temasıyla gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen İçerikle Pazarlama Konferansı ’19; içerik üretiminin dijital pazarlamayla ilişkisine, mecraya uygun içeriğin nasıl geliştirilebileceğine kadar pek çok konuyu masaya yatırdı. Konferansta ayrıca, sosyal medyada gerçek zamanlı pazarlama, aktivizm döneminde pazarlama toplulukları, içerik pazarlamasının matematiği ve siyasi pazarlamada içeriğin yeri gibi konular konuşuldu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Güventürk Görgülü’nün açılış konuşmasıyla başlayan konferansta sahneye ilk olarak Contentus Kurucu Ortağı Serbay Arda Ayzıt çıktı. Ayzıt, içerik pazarlamasının sahip olduğu matematiği merkeze alarak gerçekleştirdiği konuşmasında, hedef kitle tanımlamasında kullanılabilecek değerli araçları dinleyenlerle paylaştı.
Tüketiciler kişiselleştirilmiş şeyler ister. Kullanıcınızın sevdiği içeriği, hangi kitleye nasıl bir içerik sunulması gerektiğini bilmezseniz hiçbir sonuç elde edemezsiniz. – Serbay Arda Ayzıt
Konferansa görüntülü konuşma yoluyla dahil olan CHP Kampanya Grup Başkanı Ateş İlyas Başsoy ise geleneksel medya ile kitleye bir bütün olarak yaklaşma çağının geride kaldığını belirtti. Başsoy: “Sadece Ankara için 300’den fazla film çektik. Bunların hepsinin ayrı bir izleyicisi ve ‘hedef kitlesi’ vardı. Örneğin sadece Sincanlı esnafları hedef alan ve onların izlediği bir film.” sözleriyle hedef kitlenin önemini vurguladı. Başsoy:
Seçim kampanyasında insanları ayrıştırmadık. Herkeste ortak bir payda bulup yaş grupları, meslek grupları, emekliler, anne-babalar, üniversite öğrencileri gibi farklı kategorilerde ayrı birer dil oluşturduk.
Konferansın ikinci bölümünde Aktivizm Döneminde Pazarlama ve Topluluklar başlıklı konuşmasını yapan Sürdürülebilir Marka ve Strateji Danışmanı Aysun Şabanlı,“Sosyal medyada yarattığımız ‘sanal benlikler’, kendi kimliklerimiz haline geldi.’’ ifadeleriyle network kültürünü vurguladı. Şabanlı ayrıca her internet kullanıcısının artık bir aktivist haline geldiğini ifade etti.
Teknolojik gelişme ve yeni medyayla beraber sosyal ve kültürel devrim yaşandı. Bilgi demokratikleşti ve hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. Bilgi kaynağının otoritesi değişti. Eskiden sadece haberlerden, gazete ve televizyonlardan bilgi alabiliyorken şimdi sosyal medyayla herkes kendi bilgisini yayabilmeye başladı. – Aysun Şabanlı
Konferans, BluTV Özel Yapımlar Müdürü Sarp Kalfaoğlu‘nun mecraya uygun içerik üretiminin nasıl hazırlanacağı konusunda verdiği ipuçlarıyla devam etti. Gelir modellerine göre yapımların nasıl kategorize edildiğine dair bilgiler veren Kalfaoğlu, her mecranın kendine has dinamikleri olduğunun altını çizdi.
Bir televizyon dizisini, kanalları geçerken denk gelip izleyebilme şansınız varken internet dizilerinde bir kutuyu açıp özel olarak izlemek istediğiniz içeriği seçersiniz Bu nedenle kullanıcıyı internetteki diziye çekmek için ekstra çaba göstermek ve reklam yapmak gerekir. – Sarp Kalfaoğlu
Konferansın son bölümünde Sosyal Medyada Gerçek Zamanlı İçerik Örnekleri başlıklı sunumunu yapan Dijital Pazarlama Danışmanı Hasan Başusta, markaların her an canlı ve algılarının açık olduğunda başarıya ulaştıklarını söyledi. Başusta: “Markalar sürekli içerik üretmeye çalışmaktansa içinde bulunduğumuz dünyayı gerçek zamanlı takip ettiğinde daha efektif işler ortaya çıkıyor.” ifadeleriyle zamanı yakalamanın markalar için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.
Son yıllarda, markaların insanileştirilmesi, insan gibi konuşması gibi trendlerin daha çok göze çarptığı görülüyor. Markalar içerik üretmekten çok var olan dünyanın içerisinde yer almaya başladı. Monologdan vazgeçip tüketicilerin de konuştuğu konulara girerek etkileşim yaratmayı tercih ediyorlar. – Hasan Başusta
Hasan Başusta’dan sonra günün son konuşmasını yapmak üzere sahneye gelen Stratejik Pazarlama Danışmanı Hakan Akben, Pazarlamanın Gücüyle Yeteneği Değere Dönüştürmek başlığı altında, yeteneğin değere dönüştürülmesi yolunda pazarlamanın rolüne dikkat çekti. Akben, “Temel kaygımız bir konsept belirleyip bunu çerçevelemek, ardından ürün ve hizmetlerimizi benimseyecek kişileri bulup o topluluğa önderlik etmek olmalı.” sözleriyle 7C olarak nitelendirdiği pazarlamanın altın kurallarını tek cümlede özetledi.
Artık bir oyuncuyla iş birliği yaparken oyuncunun yeteneği değil; bir topluluğa önderlik edip etmediği ve pazarlama faaliyetlerine ne düzeyde yardımcı olduğu önem kazandı. Yeteneğin değere dönüştürülmesindeki gizli güç pazarlamadır. İçerik ise iletişimin yakıtıdır. Başarılı olmak için içeriğinizin çok kuvvetli olması gerekiyor. – Hakan Akben