Özellikle işletmeden işletmeye yönelik ticaret alanında, içerik ortaklıkları, pazarlama bileşimindeki en önemli faaliyettir. Öyle ki Content Marketing Institute and Marketing Profs’un yaptığı bir araştırmaya göre, Kuzey Amerika’da işletmeden işletmeye çalışan pazarlamacıların %76’sı 2015’te ürettikleri içerik miktarından da fazla 2016’da üretmeyi öngörüyor ve yarısından fazlası da içerik pazarlama bütçelerini artıracaklarını söylüyor.
Yayıncılarla birlikte gerçekleştirilen sponsorlu içerik ortaklıkları, markaların kendilerini sektörde fikir lideri olarak konumlandırmaları için harika bir yol. Yayıncılar hedef kitlenize içeriğinizi ulaştırmanız için size hazır bir dağıtım ortamı sağlar. Ortak girişim markaları durumunda, insanların güven duyduğu bir medya markası da pazarlama mesajınıza güvenirlilik kazandırır. Markalar aynı zamanda medya yayıncılarının, okuyucularının içerikle nasıl etkileşime geçtiğine dair iç görülerinden de yararlanırlar ki bu durum ilgi için rekabet etiğiniz zaman paha biçilemez bir şeydir.
Çoğu medya yayıncıları artık yazı işleri takımının ayrı olduğu bir içerik geliştirme takımı öneriyor. Bu takımların çoğu birbirinden az da olsa farklı isimlere sahipler ama nihayetinde hepsi aynı işi yapar: video, infografik, ürün bilgilendirme yazıları ve daha fazlasını içeren kişiselleştirilmiş içerik çözümlerinin tam bir yelpazesini de öneriyor.
İşte size içerik alışverişi sponsorluğunu değerlendirirken aklınızda bulundurmanız gereken beş önemli ilke:
Yaptığınız iş bir ortaklık, içerik fabrikası değil.
İlk öncelikle medya yayıncısı ile birlikte erkenden bir toplantı yapın. Onlara fikirleriniz üzerine ne düşündüklerini sorun, geri dönüşlerini isteyin ve her bir fikrin kendi sitelerinin bağlamında en iyi nasıl işlediğini öğrenin. Hedef kitlelerini en iyi yayıncılar bilir. Markanın fikir liderliği içeriğini ulaştırma işini, okuyucularda yankı uyandıracak bir şekilde ortaya çıkarırlar.
- Yazarınızı iyi araştırın.
Projenizde yer alacak yazar hakkında mutlaka bir sürü soru sorun. İş yaptığınız alanda tecrübesi olan birisi mi yoksa üniversiteden henüz mezun sektör tecrübesi olmayan bağımsız bir yazar mı? Yaptığı işlerin örneklerini görmek için sorular sorun ki onun iş standartlarınızla buluştuğunu ve hatta aştığını görebilesiniz.
- Haklarınızı yönetin.Geliştirilen içeriğin %100’üne reklam verenin sahip olduğundan emin olun. İçeriğin tamamından avantaj elde etmek için, reklamcının yeni yaratılmış içeriği istedikleri yerde (kendi sitelerinde, sosyal medyalarında ve diğer reklam sitelerinde) kullanması için sınırsız ve kısıtlanmamış haklara sahip olmalı. Sonuçta yeni içeriğinizin tanıtımını yapmak istediğiniz her seferinde yayıncınızdan izin almak zorunda değilsiniz. Medya yayıncısının telif hakkı isteyeceğini aklınızda bulundurun ama içeriğinizi istediğiniz şekilde tanıtabilmelisiniz de.
Bana parayı (detayları) göster.
Harcamanın ne kadarının üretime ayrıldığını (bütçenin nasıl bölündüğünü) ve ne kadarının içerik tanıtımına ve dağıtımına ayrıldığını anlamak için ortaklık maliyetini dikkatle gözden geçirin. Medya yayıncısı trafiğinizi artırmak için özellikle Facebook, Twitter ve Linkedin gibi sosyal ağlarda sık sık alan dışı geliştirilmiş içeriğin tanıtımını yapacak. Bu yüzden tam olarak neye para verdiğinizi bilmelisiniz.
İşlerin kim tarafından yönetildiğini bilin.
Kampanya ölçümlemesi ve raporlamadan tutun da içerik gelişimi ve onaylara kadar sürecin her bir aşamasında ileri-geri işbirlikleri olacağını anlamalısınız. Yayıncı tarafında projenize kendini adayacak bir proje yöneticisinin olması son derece önemlidir. Bu kişi detaylı bir proje planı geliştirmede oldukça tamamlayıcı bir rol üstlenecektir. Aynı zamanda önemli kişilerin doğru aşamalarda yer aldığından, proje çıktılarını ve zaman çizelgelerini de bu kişilerin yönettiğinden emin olacaktır.
Bu beş kılavuz ilkeyi aklınızda her zaman bulundurun. Böylelikle bütçenizi ve marka olarak etkinizi mümkün olduğu kadar büyütebilecek ve harika yeni içerikler ile yolunuza devam edebileceksiniz.
Kaynak: adage.com