Forum Etkinliği

Zillow, emlak sektöründe devrim yaratıyor ve iklim riski verilerini listelerine ekliyor Gayrimenkul sektörünün öncü platformlarından Zillow, ABD genelindeki emlak listelerine iklim riski verilerini entegre ederek sektörde önemli bir yeniliğe imza attı. Bu özellik, potansiyel alıcıların çevresel tehlikeleri anlamalarına ve daha bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olmayı hedefliyor. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiği bir dönemde, Zillow’un bu hamlesi, emlak sektöründe alıcıların karar alma süreçlerini kolaylaştıran ve çevresel riskleri daha şeffaf bir şekilde değerlendirmelerine olanak tanıyan bir adım olarak öne çıkıyor. Zillow’un sunduğu iklim riski verileri, bir evin karşı karşıya kalabileceği çevresel tehditleri detaylı bir şekilde analiz ediyor. Beş ana başlık altında toplanan bu veriler arasında sel riski, orman yangını tehdidi, şiddetli rüzgar olaylarının olası etkileri, aşırı sıcaklık dalgaları ve bölgedeki hava kalitesi yer alıyor. Kullanıcılar bu bilgileri, interaktif haritalar ve görselleştirmeler aracılığıyla kolayca inceleyebiliyor. Ayrıca, tarihsel bilgiler ve gelecek projeksiyonları da sunuluyor. Örneğin, bir ev için “1984 yılından bu yana 20 mil içinde bir büyük orman yangını meydana geldi” veya “Bu mülkün önümüzdeki 30 yılda %100 sel riski taşıdığı” gibi detaylı analizlere ulaşmak mümkün. Y ve Z kuşağının emlak tercihlerinde iklim faktörü Zillow’un 2023 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma, emlak sektöründeki yeni tüketici davranışlarını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, ev arayanların %80’i, en az bir iklim riskini dikkate alıyor. Bu eğilim özellikle Y kuşağı ve Z kuşağı arasında belirgin, çünkü bu gruplar çevresel faktörlere daha duyarlı. Bu iki kuşak, şu anda toplam ev alıcılarının %54’ünü oluşturuyor. Ancak, ekonomik faktörler de tüketicilerin kararlarını etkiliyor. Zillow’un araştırmasına göre, alıcıların yalnızca %23’ü daha az iklim riski taşıyan bölgelere taşınmayı planlıyor. Buna karşılık, %27’si daha düşük fiyat avantajı sunan ancak daha yüksek risk içeren bölgelerde yaşamayı tercih ediyor. Bu durum, ekonomik gerçeklerin çevresel kaygıların önüne geçebildiğini ortaya koyuyor. İklim risklerinin ekonomik ve toplumsal etkileri Zillow’un bu girişimi, yalnızca bireysel tüketiciler için değil, sigorta şirketleri, yatırımcılar ve kamu politikaları için de önemli sonuçlar doğurabilir. Yüksek riskli bölgelerde sigorta primleri hızla artarken, evlerin değerine yönelik belirsizlikler de gündeme geliyor. Aynı zamanda, sağlık ve güvenlik kaygıları, özellikle hava kalitesi ve aşırı sıcaklıklar gibi faktörler, alıcıların karar alma süreçlerini şekillendiriyor. Zillow’un bu verileri sunarken kullandığı First Street Foundation’ın modellemesi, rakibi Redfin’e kıyasla daha kapsamlı bir analiz sağlıyor. Bu durum, Zillow’un sektördeki konumunu daha da güçlendirirken, kullanıcı deneyimini geliştirmeye yönelik çabalarını da destekliyor. Zillow’dan çevreye ve geleceğe yatırım Zillow’un iklim riski verilerini emlak listelerine dahil etmesi, gayrimenkul sektöründe çevresel faktörlerin giderek daha fazla önem kazanacağının bir göstergesi. Bu yenilik, sadece bugünün alıcılarDevamını oku

Kişilik içeriği: yapay zeka korumalı içerik oluşturma stratejileri Bilgilendirici içerikler, eskiden marka bilinirliği oluşturmanın ve büyümeyi sağlamanın temel yöntemi olarak görülüyordu; bu süreç, anahtar kelimelerde üst sıralarda yer almak, web trafiği çekmek ve potansiyel müşterileri dönüştürmek gibi basit adımlardan oluşuyordu. Yapay zekanın artan yetenekleriyle birlikte, bilgilendirici içerikler metalaşarak kolayca üretilir, yaygın şekilde dağıtılır ve rakiplerden ayırt edilmesi zor hale gelirken, markaların benzersiz bir sese sahip olması ve yoğun rekabet ortamında öne çıkması daha da zorlaştı. Bu noktada, hikaye anlatımını ve insan deneyimini merkeze alan kişilik odaklı içerikler devreye girerek, kitlelerle yapay zekanın sağlayamayacağı türden güçlü bağlantılar kurar. Peki, kişilik odaklı içerik nedir ve pazarlama stratejinize nasıl dahil edebilirsiniz? Bilgilendirici ve kişilik odaklı içerik arasındaki fark nedir “Eğitici” içerik olarak da bilinen bilgi odaklı içerikler, gerçeklere, verilere ve belirli sorulara yanıt sunmaya odaklanır. Örneğin, nasıl yapılır kılavuzları, öğreticiler veya ürün karşılaştırmaları gibi içerikler bu kategoriye girer. Ancak yapay zeka araçlarının bu tür bilgileri saniyeler içinde ve son derece hassas bir şekilde üretebilmesi, bilgi odaklı içeriklerin değerini düşürmüş ve arama sonuçlarında üst sıralarda yer almayı zorlaştırmıştır. Kişilik odaklı içerik ise hikaye anlatımı ve gerçek yaşam deneyimlerinden yararlanarak kitlelerle daha derin bir bağlantı kurar. Bu tür içerikler, markanın kültürünü yansıtan sahne arkası videolar, sektör uzmanlarından fikir yazıları ya da influencer’ların güven oluşturan hikayeleri gibi unsurları içerebilir. Özellikle dikkat sürelerinin kısaldığı ve kitle katılımı için rekabetin arttığı bir ortamda, kişilik odaklı içerik, otantik ve duygusal bağlar kurarak markaları daha akılda kalıcı hale getirir. Peki, kişilik odaklı bir içerik stratejisi oluşturmak için nereden başlamalısınız? Kişilik içeriği stratejisi oluşturmak için pratik ipuçları 1. İşe alım stratejinizi yenileyin Kişilik odaklı bir içerik stratejisine geçiş yapmanın etkili yollarından biri, pazarlama ekibinizin yapısını ve işe alım süreçlerini yeniden gözden geçirmektir. Örneğin, seyahat sektöründe faaliyet gösteren Mohak Nahta’nın deneyiminden ilham alalım. Nahta, vize başvuruları ve seyahat lojistiği gibi konuları ele alan SEO odaklı içeriklerin, yapay zekanın bu bilgileri hızla ve kolayca üretebilmesi nedeniyle etkisini kaybettiğini fark etti. Bu nedenle, aynı yaklaşımı sürdürmek yerine, kişisel hikayelere dayalı bir içerik stratejisine yöneldi. Şirket içinde influencer’lar görevlendirerek onların kişisel seyahat deneyimlerini pazarlama kanallarında paylaşmalarını sağladı. Bu yaklaşım yalnızca içeriğin yapay zeka tarafından kopyalanmasını zorlaştırmakla kalmadı, aynı zamanda markanın TikTok gibi topluluk odaklı platformlarda hızla büyümesine katkıda bulundu. 2. Yaratıcılarınızı ve etkileyicilerinizi teşvik edin. Günümüzde içerik oluşturucular ve influencer’lar(etkileyiciler) en güvenilir sesler arasında yer alsa da, onlarla çalışmak genellikle zorlu olabilir. Özellikle kendi platformlarını büyütebilecek becerilere sahip olanlar, bir markaya tamamen bağlanmak yerine bağımsız kalmayı tercih edebiliyor. Bu nedenle, markalarla işbirliği yapmaya istekli influencer’lar genellikle kariyerlerinin başında olan ya da daha az tanınmış kişilerden oluşuyor. Bu boşluğu doldurmak için doğru teşvikler sunmak büyük önem taşıyor. Bir çözüm, hevesli influencer’ları kurum içi içerik oluşturucuları olarak işe alıp gelişimlerine yatırım yapmaktır. Performanslarına bağlı olarak daha fazla eğitim ve fırsat sunarak onları motive edebilirsiniz. Alternatif olarak, gelir paylaşımı modelleri, özel marka anlaşmaları veya kişisel markalarıyla uyumlu premium deneyimlere erişim gibi cazip teşviklerle köklü influencer’ları çekebilirsiniz. Hangi yolu tercih ederseniz edin, kilit nokta, influencer’ların başarısını markanızın hedefleriyle uyumlu hale getirerek her iki taraf için de kazan-kazan durumu yaratmaktır. 3. Önemli alanlarda farklılaşın Her yerde web trafiği için yarışmak yerine, gerçekten başarılı olabileceğiniz bir veya iki alana odaklanın. Bu, belirli bir platforma veya içerik tarzına yoğunlaşarak bu alanlarda uzmanlaşmayı ve öne çıkmayı gerektirir. Kieran’ın belirttiği gibi, günümüzün rekabet ortamında yalnızca markalarla değil, bireysel influencer’larla da yarışıyorsunuz. Bu nedenle kendinize sormanız gereken temel sorular şunlar: Nerede benzersizim? Farklılık yarattığım noktalar neler? Odaklanmayı daraltarak, rekabetin ötesine geçen ve yapay zekanın üretemeyeceği şekilde hedef kitlenizle rezonans yaratan içerikler oluşturabilirsiniz. 4. İçerik altyapınızı güçlendirin B2B içerik pazarlaması, Marvel Evreni gibi yapılandırılmalıdır: temel fikri mülkiyetinize ve stratejik varlıklarınıza sahip olmalısınız. Marvel, karakterlerine ve hikayelerine nasıl sahip çıkıyorsa, markalar da sosyal medya hesapları, stratejik içerik planları ve içerik kütüphaneleri gibi varlıklarını güvence altına almalıdır. İçerik üreticileri ve işbirlikçiler zamanla değişebilir, ancak güçlü bir altyapı ve tutarlı bir marka kimliği bu değişimlerden bağımsız olarak süreklilik sağlar. 3. Derin uzmanlığa yönelin Gerçek anlamda değerli içerik, derinlemesine uzmanlıktan doğar. Örneğin, HubSpot, tüm bilgilendirici içeriklerini analiz ederek en savunulabilir parçalarını belirledi. Daha sonra, bu içerikleri yapay zekanın kolayca taklit edemeyeceği şekilde zenginleştirdi: video içerikler, müşteri içgörüleri ve etkileşimli özellikler ekleyerek içeriklerini hem daha uzmanlaşmış hem de benzersiz hale getirdi. Derinlemesine uzmanlık, içeriklerinizin yalnızca bilgi vermesini değil, aynı zamanda markanızı özgün ve hatırlanabilir kılmasını sağlar. Kişilik içeriği, içerik pazarlamasının geleceğidir. Kişilik odaklı içerik, yapay zeka karşısında hayatta kalmanın ve gelişmenin anahtarıdır. Pazarlama yöneticileri, özgünlüğe, farklılaşmaya ve yaratıcıların stratDevamını oku