Bill Gates bir keresinde “içerik kraldır” (Content is King) dedi ve haklı da. İçerik Pazarlama Enstitüsü/MarketingProfs tarafından yapılan bir ankette, araştırmacılar B2B pazarlamacılarının yüzde 80’inin içerik pazarlaması için bir stratejiye sahip olduğunu keşfetti; bunların yüzde 32’si belgelenirken, yüzde 48’inin belgelendirilmediği görüldü.
İçerik pazarlaması çevrimiçi pazarlamanın ön planında yer alıyor. Bir Curata çalışması, 2017 yılına kadar tüm işletmelerin yaklaşık yüzde 51’inin içerik pazarlamaya yönelik kapsamlı bir stratejiden doğrudan sorumlu olan bir yöneticiye sahip olacağını gösteriyor.
1-Bir editör planı oluşturun
İçerik pazarlaması bir stratejiye, özellikle de bloglara ihtiyaç duyar. İş dünyası bloglaması, sadece neyin yeni veya neyin sıcak olduğunu yazmaya yönelik değildir. İyi bir içerik editör planı, kitlenize SEO dostu bloglar yazmanıza yardımcı olur. Bir editör planı genellikle aralıklarla yayınlanan haftada en az iki veya üç blog mesajından oluşur. Genellikle sıcak bir konu ortaya çıkınca, blogcular bu konuyla ilgili özel bir içerik yazabilir ve eğilimli konuyu sık sık yayınlayabilir ve daha sonra diğer zamanlanmış postaları geri itebilir.
2-Bir blog yayın yapısı oluşturun
Markanıza veya sektörünüze bağlı olarak, sizinle birlikte gelebilecek birçok blog sonrası yapılar mevcuttur. Ancak burada amaç, blog girişlerinizi standart hale getirmek. Net bir blog yapısı, giriş, gelişme ve bir sonuçtan oluşur. Net ve standart bir yapıya sahip olmak, daha iyi ve daha etkili yazmanıza yardımcı olur.
3-Anahtar kelimeleri iyi kullanın
Yazmaya başlamadan önce, anahtar kelimelerinizi aramalı ve hangilerini kullanacağınıza karar vermelisiniz. Bunlar, insanların ihtiyaç duydukları bilgileri sanal ortamda bulmak için kullandıkları tek kelimelik anahtar kelimeler veya uzun kuyruklu anahtar kelimeler olabilir. Bununla birlikte, anahtar kelimelerin her yere eklenmesi parçalarınızı biraz garip kılabilir, bu nedenle anahtar kelimeleri en uygun yere koymanız önemlidir. Başlamak için giriş bölümüne anahtar kelimeler eklemek en uygunu. Anahtar kelimelerinizi yerleştirebileceğiniz gizli yerler de var, anahtar kelimeleriniz resimlerin üzerine ve meta etiketler arasına yerleştirebilirsiniz.
4-Başlıklarınızı en üst düzeye çıkarın
Başlıklar sadece girişlerinizi daha okunaklı hale getirmeye yardımcı olmaz, aynı zamanda SEO için de oldukça iyidir. Anahtar kelimelere sahip başlıklar, arama motoru sıralamanızı artırmaya yardımcı olabilecek uzun bir blog yazısının ana konularını anlamalarına yardımcı olur. Alt başlıklar aynı zamanda insanların uzun mesajınızı daha hızlı ve daha iyi taramasına yardımcı olur.
5-Makalelerinizin uzunluğuna dikkat edin
Google uzun makaleleri seviyor olsa da, kullanıcılar sevmeyebilir. İşte ikilem bu. Çevrimiçi makaleler en az 400 kelime olmalı. Okunabilirlik amacıyla, düzenli blog içeriği için 1000 kelimeyi aşmamaya çalışın. Ancak, 2.000 – 4.000 kelime uzunluğundaki blog yayınları denemeleri de yapın. Herkes bu kadar uzun yazıları okumaz, ancak arama motoru onları çok iyi derecelendiriyor.
6-Önceki blog yayınına bağlantılar ekleyin
Yeni parçanız eski bir yayınla alakalıysa, eski yazınıza yeni yazınızın bağlantısını ekleyin. Konu hakkındaki yetkinizi arttırmaya yardımcı olur ve arama motor sıralamasında da yardımcı olur. Üstelik, okuyucuyu web sitenizdeki eski bir blog yazısını ziyaret etmek için bir neden verir.
7-Düzenli olarak yayınlayın
Bir blog başlatmaya karar verirseniz, hedefleriniz hakkında taahhütlü ve tutarlı olduğunuzdan emin olmanız gerektiğini unutmayın. Tek bir parça yayınlamak, size istediğiniz tıklanmaları veya yüksek sayıda takipçiyi garanti etmez. Bir ivme yaratmak için momentumu inşa etmeniz ve korumanız gerekiyor. Unutmayın kendi konunuz hakkında uzman olmak zorundasınız!