The Ordinary’den “fiyatınızı seçin” deneyi



Yazar: Vicki Loomes
Çeviren: Öykü Ertuğrul

Enflasyonun tüketiciler üzerindeki etkisinin sürdüğü bir dönemde, cilt bakım markası The Ordinary, yenilikçi bir fiyatlandırma denemesine girişti. Popüler ürünü The Daily Set için müşterilerine alışılmadık bir teklif sunan marka, alışveriş sırasında üç farklı fiyat seçeneği arasından tercih yapma imkanı tanıyor: tam fiyat, %23 indirimli fiyat veya %40 indirimli fiyat. Bu yaklaşım, hem cilt bakımını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hem de topluluk dayanışmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.

Kampanyanın temel amacı, cilt bakımını herkes için erişilebilir hale getirmek. Markanın stratejisi, tam fiyat ödeyebilecek maddi güce sahip müşterilerin, daha uygun fiyatlarla alışveriş yapanların alımlarını dolaylı olarak desteklemesini sağlamak. Bu şekilde, The Ordinary müşterileri arasında bir dayanışma ruhu oluşturmayı hedefliyor. Promosyon, hem fiziksel mağazalarda hem de çevrimiçi platformlarda sunuluyor. Kampanya sonunda markanın stratejiye devam edip etmeyeceği, müşterilerden elde edilen verilere göre değerlendirilecek.

Dinamik fiyatlandırmaya karşı müşteri odaklı yaklaşım

The Ordinary’nin bu girişimi, günümüzde sıkça kullanılan ve genellikle algoritmalara dayalı dinamik fiyatlandırma sistemlerine zıt bir anlayış taşıyor. Dinamik fiyatlandırma, tüketicilere farklı fiyatlar sunarken genellikle şeffaflıktan uzak olduğu için müşterilerde manipüle edildikleri hissi uyandırabiliyor. The Ordinary ise bu sistemi tersine çeviriyor, fiyat kontrolünü müşterilere bırakıyor ve bu şekilde güven ortamı oluşturuyor.

Müşterilerin kendi maddi durumlarını değerlendirerek seçim yapmasını sağlamak, yalnızca bir pazarlama stratejisi değil, aynı zamanda etik değerlere vurgu yapan bir model olarak dikkat çekiyor. Marka, bireysel alışveriş deneyimlerini toplumsal dayanışmaya dönüştürerek müşteri ilişkilerini yeni bir boyuta taşıyor.

Toplumsal dayanışmaya yönelik bir fiyatlandırma deneyi

The Ordinary’nin “kendi fiyatını belirle” modeli, markanın müşterileriyle güvene dayalı bir ilişki kurma çabasını gösteriyor. Kampanyanın başarısı, müşterilerin bu güven testine nasıl yanıt vereceği ve toplumsal dayanışmaya nasıl katkıda bulunacaklarına bağlı olacak. Marka, hem müşteri sadakati hem de tüketici davranışlarını daha iyi anlamak için bu modeli bir fırsat olarak değerlendiriyor.

Bu girişim, yalnızca bir fiyatlandırma stratejisi değil, aynı zamanda markanın müşterileriyle finansal gerçekler ve etik değerler üzerinden kurduğu bir bağın yansıması. Kampanyanın sonunda alınacak karar, müşterilerin etik değerlere ve toplumsal dayanışmaya olan eğilimlerine dair önemli veriler sağlayacak. Eğer başarılı olursa, bu model diğer markalar ve sektörler için de ilham kaynağı olabilir.

Kaynak: https://www.trendwatching.com

RSS abonesi olun
Etkinliklerimizden haberdar olun
YouTube kanalımıza abone olun
Pinterest\\\
fb-share-icon
LinkedIn\\\
Share
Instagram\\\
Bizi Telegram kanalımızdan izleyin