Zillow, emlak sektöründe devrim yaratıyor ve iklim riski verilerini listelerine ekliyor



Yazar: Pablo Riquelme
Çeviren: Öykü Ertuğrul

Gayrimenkul sektörünün öncü platformlarından Zillow, ABD genelindeki emlak listelerine iklim riski verilerini entegre ederek sektörde önemli bir yeniliğe imza attı. Bu özellik, potansiyel alıcıların çevresel tehlikeleri anlamalarına ve daha bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olmayı hedefliyor. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiği bir dönemde, Zillow’un bu hamlesi, emlak sektöründe alıcıların karar alma süreçlerini kolaylaştıran ve çevresel riskleri daha şeffaf bir şekilde değerlendirmelerine olanak tanıyan bir adım olarak öne çıkıyor.

Zillow’un sunduğu iklim riski verileri, bir evin karşı karşıya kalabileceği çevresel tehditleri detaylı bir şekilde analiz ediyor. Beş ana başlık altında toplanan bu veriler arasında sel riski, orman yangını tehdidi, şiddetli rüzgar olaylarının olası etkileri, aşırı sıcaklık dalgaları ve bölgedeki hava kalitesi yer alıyor. Kullanıcılar bu bilgileri, interaktif haritalar ve görselleştirmeler aracılığıyla kolayca inceleyebiliyor. Ayrıca, tarihsel bilgiler ve gelecek projeksiyonları da sunuluyor. Örneğin, bir ev için “1984 yılından bu yana 20 mil içinde bir büyük orman yangını meydana geldi” veya “Bu mülkün önümüzdeki 30 yılda %100 sel riski taşıdığı” gibi detaylı analizlere ulaşmak mümkün.

Y ve Z kuşağının emlak tercihlerinde iklim faktörü

Zillow’un 2023 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma, emlak sektöründeki yeni tüketici davranışlarını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, ev arayanların %80’i, en az bir iklim riskini dikkate alıyor. Bu eğilim özellikle Y kuşağı ve Z kuşağı arasında belirgin, çünkü bu gruplar çevresel faktörlere daha duyarlı. Bu iki kuşak, şu anda toplam ev alıcılarının %54’ünü oluşturuyor.

Ancak, ekonomik faktörler de tüketicilerin kararlarını etkiliyor. Zillow’un araştırmasına göre, alıcıların yalnızca %23’ü daha az iklim riski taşıyan bölgelere taşınmayı planlıyor. Buna karşılık, %27’si daha düşük fiyat avantajı sunan ancak daha yüksek risk içeren bölgelerde yaşamayı tercih ediyor. Bu durum, ekonomik gerçeklerin çevresel kaygıların önüne geçebildiğini ortaya koyuyor.

İklim risklerinin ekonomik ve toplumsal etkileri

Zillow’un bu girişimi, yalnızca bireysel tüketiciler için değil, sigorta şirketleri, yatırımcılar ve kamu politikaları için de önemli sonuçlar doğurabilir. Yüksek riskli bölgelerde sigorta primleri hızla artarken, evlerin değerine yönelik belirsizlikler de gündeme geliyor. Aynı zamanda, sağlık ve güvenlik kaygıları, özellikle hava kalitesi ve aşırı sıcaklıklar gibi faktörler, alıcıların karar alma süreçlerini şekillendiriyor.

Zillow’un bu verileri sunarken kullandığı First Street Foundation’ın modellemesi, rakibi Redfin’e kıyasla daha kapsamlı bir analiz sağlıyor. Bu durum, Zillow’un sektördeki konumunu daha da güçlendirirken, kullanıcı deneyimini geliştirmeye yönelik çabalarını da destekliyor.

Zillow’dan çevreye ve geleceğe yatırım

Zillow’un iklim riski verilerini emlak listelerine dahil etmesi, gayrimenkul sektöründe çevresel faktörlerin giderek daha fazla önem kazanacağının bir göstergesi. Bu yenilik, sadece bugünün alıcılarına rehberlik etmekle kalmıyor, aynı zamanda gayrimenkul sektöründe çevresel farkındalığı artırarak şeffaflık ve sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşümü destekliyor.

Kaynak: https://www.trendwatching.com

 

 

RSS abonesi olun
Etkinliklerimizden haberdar olun
YouTube kanalımıza abone olun
Pinterest\\\
fb-share-icon
LinkedIn\\\
Share
Instagram\\\
Bizi Telegram kanalımızdan izleyin