2016’yı toplum olarak pek iyi geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Önceki yeni yıllarda içimiz daha umut dolu olurken, bu yıl umut yerini daha çok “Allah beterinden saklasın” duygusuna bırakmış durumda. Ancak umutsuzluğun da bir çözüm olmadığını hemen hatırlatalım. İnsanların neden olduğu her türlü sorunun çözümü yine insanlardadır. Umut da bu çözümün ilk anahtarıdır. Bu nedenle umudunuzu hiç bir zaman kaybetmeyin diyerek her yıl yaptığımız gibi, 2017’nin trendlerine bir göz atalım…
Uluslararası tüketici trendlerini izleyen Trendwatching, her yıl olduğu gibi bu yıl da 2017’deki beklentilerini açıkladı. Trendwatching”in açıkladığı 2017’nin en öneml beş tüketici trendi; “Ayrı dünyalar”, “Sanal deneyim ekonomisi”, “Gizlenen bireyler”, “Kapasite yakalamak” ve “Büyük birader markalar”.
Bu eğilimler içinde “Ayrı dünyalar’ trendinin bence büyük önemi var. Trendwatching, Avrupa Birliği’ndeki Brexit sarsıntısından ABD’deki Trump sürprizine, Fransa’daki Le Pen tehlikesinden Türkiye’deki darbe girişimine kadar 2016’da yaşanan bir dizi gelişmeye dikkat çekiyor ve 2017’de ayrı dünyaların daha da belirginleşeceğini söylüyor. Yani tam da küresel durgunluğun etkileri yavaş yavaş aşılmaya başlarken milli, etnik, dini savaşlar, terör korkusu vb. bir dizi etken insanları birbirinden uzaklaştırmaya başlıyor. Bu nedenle 2017 ve sonrasında küresel yurttaşlarla, daha yerel, hatta içe kapanmayı isteyen, kendinden farklı olana şüpheyle bakan eğilimler arasındaki çatışmayı daha çok hissedeceğiz.
Trendwatching”in dikkat çektiği ikinci eğilim ise sanal deneyim ekonomisindeki yükseliş. Evet, sanırım bu konuda pek kimsenin şüphesi yok. Ünlü teknoloji uzmanı Kevin Kelly “Eskiden internetin odak noktası bilgiyken artık deneyim” olduğunu söylüyor. Geleneksel dünyanın bolluk ve kıtlığa göre tanımladığı statü kavramı, sanal dünyanın keşfiyle artık neredeyse anlamını yitirme aşamasına geliyor. Maddi imkansızlıklar ve fiziksel kısıtlamaların olmadığı bir sanal deneyim dünyası artık tüketicileri bekliyor.
Gizlenen bireyler trendi ise anonimliğin bir tür geri dönüşü olarak nitelendirilebilir. Dijital ortamda yüz değiştirme, ses işleme, ses maskeleme gibi sistemlerin gelişmesi, örneğin kimlik açıklamadan iş görüşmelerinin yapılabilmesine ve bir dizi başka yenilğe neden olacak gibi görünüyor.
Kapasite ele geçirme meselesi ise bu trendler içinde bence en heyecan verici olanı. Bu trend, yeni değer kaynaklarını bulma, bu kaynakları serbest bırakma veya o ana kadar kullanılmayan kaynağı kullanmak için yaratıcı yeni yollar bulma anlamına geliyor. Nitekim geçmiş bunun örnekleriyle dolu. Über’den AirBNB’ye veya Wikipedia’ya kadar yeni kapasitelerin harekete geçmesi, yepyeni değerler ortaya çıkartabiliyor. Paylaşım ekonomisinin, yeşil ekonominin yükseldiği zamanlardayız. Yani önümüzdeki yıl hepimiz gizli kalmış bir yerlerdeki kapasiteyi yakalamak, ortaya çıkartmak için kafamızı daha çok yormalıyız.
Trendwatching’in 2017 için öne çıkacağını tahmin ettiği beşinci ve son trend ise Büyük Birader markalar olarak adlandırılıyor. Orwell’in 1984 adlı romanına atıfta bulunan bu nitelendirme, dijital teknolojilerin giderek tüketicilerin hem online hem de offline hayatlarını daha fazla izleme ve kontrol etme kapasitesini ifade ediyor. Ama bu izlenme, bu sefer gönüllü bir şekilde gerçekleşiyor. Elde edilen büyük verinin işlenmesi, müşteri tatminini yükseltecek küçük verinin de işin içine girmesi, nesnelerin internetinin giderek daha fazla günlük hayatta olması artık alışmamız gereken değişimler. Bu değişimi hızlandıran iki yönlü bir gelişme var. Bunlardan birincisi bilgisayarlarla iletişim şeklimizdeki değişim. Şimdiye kadar ekranlar aracılığıyla gerçekleşen bu kullanımın ses iletişimine dönüştürülmesi için pek çok firma çalışıyor ve prototipler geliştiriyor.
İkinci önemli gelişme ise yapay zeka asistanlarının gelişmesi. Bazı sesli yanıt sistemlerinde kullanılmaya başlanan bu sanal yardımcılar, şimdilik sorulan sorulara cevap verebildiği gibi pek yakında hayatımıza girip bizim için organizasyonlar yapacak, randevular alacak, alışveriş listeleri hazırlayacak ve daha pek çok alanda hayatımızı kolaylaştıracak. Ses etkileşimi ve yapay zekanın bir araya gelmesi, karşılıklı konuştuğumuz yapay zekaya sahip ev içi asistanların kullanımını yaygınlaştıracak. Bir başka deyişle bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz sahneler yavaş yavaş gerçek olmaya başlayacak. Google Home, Apple Siri, Microsoft Cortana, Baidu Duer. Samsung Viv bu yeniliğin öncüleri arasında.
Evet, 2017’de de dünya her zamanki gibi her zamankinden daha hızlı değişecek. Dünyayı yine insanlar değiştirecek, bu değişim yine insanları değiştirecek ve tarih böylece akıp gidecek. Bunlar olurken yapmamanız gereken tek şey ise oturup seyretmek.
Herkese mutlu, sağlıklı ve daha iyi bir yıl diliyorum.